Elveda hakikatim, adı özlem olan gül

Gözlerine dalmaya yok artık cesaretim,
Sendeki güzelliği görmez kör yanım kalsın.
Bin yıl sürsün razıyım kalbinde esaretim,
Al götür yüreğimi, aşkımdan anım kalsın.

Bir coşkun sel gözümde, duygulara karışan,
Sevgimin gerçeğinde kalbimde kalan yaram.
Yenilmez bir duygum var, vuslatına yarışan,
Bir başka bahardasın, sana dokunmak haram.

Bir bilsen ne anılar bırakıp gittin bende,
Uğrunda ağlanan gül, gözlerime dolan yaş;
Bilmezsin hangi kırık gönül sana bir bende,
Ben bu yüzden sarhoşum, adımız dertli ayyaş.

Manası yok hayatın, varlık içi boş cisim,
Bil ki kanadım kırık, bil ki yüreğim hasta.
Hatıramda kalmadı senden başka bir isim,
İçime sığındım ben, kalbim zaten hep yasta.

İflah olmaz derdimi arz ettim tek Allah’a,
Yüreğim üşümesin diye her demde niyaz.
Lebalep dolan gönlüm petek petek Allah’a,
Baharlar mı gecikti, gelmeyecek mi son yaz?

Bir türlü ulaşmadı vuslatın son çağrısı,
Zamana bırak dedim gelir geçer her acı.
Eskiyor, eksilmiyor bende ki kalp ağrısı,
Gönlündeki taht mı boş, düştü mü sevda tacı?

Bazen alıp başımı gitmek istedim dargın,
Çekilen bunca kahır belki de boş, nedensiz.
Belki de beni çoktan gönlünden sildi yargın,
Aşkın zindanlarında çürüttün beni densiz.

İyi kötü her amel, çalıştığım her işte,
Hâlâ anlamadıysan artık beni yorma git,
Ezelden bir sebeple sevdim seni ben işte,
Bir yabancı misali derdim var mı, sorma git.

İstersen her dakika kalbime dol, uzaksın,
İnsin yüce göklerin sonsuzluğundan Ülgen.
Ne kadar yakınımda olursan ol, uzaksın,
Şehrin bu hüzün kokan sokaklarında gölgen.

Biliyorum güzelsin, her titrinde alım var,
Bir hakikat, dünyanda zaten bana yer yokta;
Sen hâlâ kibirdesin, kalbinde hep çalım var,
Sana gelmek istedim, önüme koydun nokta.

Kalbimdeki sevgini görecek göz yok sende.
Gün içimde kararmış, geceler zihnimde loş,
Kalbime değdi hüzün, ölüm kusan ok sende.
Sana bir yaprak gibi solgunum desem de boş,

İçime düşen acın her zamankinden başka.
Biliyorum bir ömür sürecek esaretim.
Bir gülden yara aldım veda ederken aşka,
Seni sevdim demeye yok artık cesaretim.

Masamdaki eskimiş resmine daldı gözüm,
Yaramı kanastanda veda etmek isterdim.
Kalp yakan gözlerine yeniden daldı gözüm,
Benim dünyada senden başka ne olsun derdim.

İçimde dert bıraktın bu aşktan beni yerde,
Söz verirde gelmezsem, anla kanadım kırık.
Bekleme artık beni seni bulduğum yerde,
Ne derdim kalır bir gün ne kalbimde hıçkırık.

Ayrılık yağmurları başlar, boşalır içim,
Eylül kapımı çaldı, bu son oyun son perde.
Sen yuvana dön artık, yansın aldırma içim,
Ömrümdün yaşadığım, tükensin sona erde;

Vurgun anılarımda gülen yüz olacaksın,
Senden güzeli yoktu inan ki her gülüşte.
Yıllar sonra aklıma düşen güz olacaksın,
Aşkta beşinci mevsim sen daldığım her düşte.

Beni kaderim olan aşkınla yalnız bırak.
Şehrin bu hüzün kokan sokaklarından çekil,
Dünyada senden bana kim vardı böyle ırak,
Git gönül denen yerden, gölgeni bırak vekil

Aşkın kaderinden kök almış bu hikâyemiz,
Gönlümde bağların var, bağlıyor öyle derin.
Çağlar ötesi çağdan kalmış aşk hikâyemiz,
Bende göz, sende yürek çağlıyor, öyle derin.

Dünyamı anlatmaya yetmedi bildiklerim,
Nasıl sever sultanlar sultanını bir cüce?
Aramızda sır kalsın dilimden sildiklerim,
Söylenmedik hangi söz vardır sevgimden yüce.

Elveda hakikatim, adı özlem olan gül
Bu aşkta varsa hüküm ebedi sona ersin.
Ağlamak benim olsun, sen kaderin ile gül,
Bir hayali sevginin ömrü bu kadar dersin.

Hamit Hayal / Gönen / 17.01.2014

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir