Gir içeri, kalma yorgun eşikte

Sürme artık, bulamazsın izimi,
Mazi olmuş yıllarımda sen varsın.
Pişman olup dövsem de boş dizimi,
Gurbet gurbet yollarımda sen varsın

Şahlar düştü, geldi geçti hanlarda,
Günahım sen, dilimde ki zanlarda.
Gönlü olan bir bakışta anlarda,
Benim yorgun hallerimde sen varsın.

Hasret beni yüreğimden vururken,
Bu hal nedir böyle durup dururken?
Ümitsizim, gözyaşlarım kururken,
Bütün çıkmaz fallarımda sen varsın.

Tatmadıysan hasretin en zorunu,
Çözmek zordur aşka dair sorunu.
Görmez gözün yüreğimin korunu,
Yanıp gittim, küllerimde sen varsın

Beni katsan hayat denen koşuna,
Nasıl gitmez seni sevmem hoşuna?
Ne demiştin; “Kürek çekme boşuna.”
Gözyaşından sellerimde sen varsın

Gir içeri, kalma yorgun eşikte,
Duygularım öyle delik deşikte;
Kırk yıl önce uyuttuğun beşikte,
Her düşümde kollarımda sen varsın.

Hamit Hayal / Gönen / 06.10.2014

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir